25 Kasım 2008 Salı

feminizm herkes içindir : "ileri görüşlü feminizm"...


bell hooks'un çitlembik yayınlarından 2002 yılında çıkan feminizm herkes içindir adlı kitabı feminist hareketin yeniden gözden geçirilme ihtiyacına yanıt olacak nitelikte. bell hooks, "feminizme yakınlaşın" başlıklı giriş bölümünde kitabı feminist hareketin kısa ve açık, okunması ve anlaşılması kolay, zorlayıcı bir jargon ve akademik bir dille yazılmamış bir kitaba ihtiyacı olduğunu düşündüğü için yazdığını belirtir. yazar on dokuz kısa bölümden oluşan kitabında gündelik hayatımızın her alanına işlemiş cinsiyetçi baskı ve sömürüye feminist bilinçle yaklaşmanın iyileştirici gücü üzerinde durur. feminist hareketin ataerki içinde kendini hapsettiği çıkmazlara da değinen yazar, birçok çözüm önerisiyle harekete yeni bir soluk getirir. hooks, kitapta "ileri görüşlü feminizm" diye adlandırdığı yeni bir feminist anlayışın tanımını yapar. hooks, feminizmi “cinsiyetçiliği, cinsiyetçi sömürü ve baskıyı sona erdirmeye çalışan bir hareket” olarak görür. böylece feminizm, erkek karşıtlığı olmaktan çıkar. kadının da erkek kadar cinsiyetçi olabileceği fikrini kabul eder ve feminist bilincin erkekler için de ataerkinin köleliğinden kurtuluş umudunu barındırdığını vurgular. hooks, radikal hareketten doğan feminist düşüncenin, sonrasında akademide kendine yer bulmasının feminizmin daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağladığını ancak aynı zamanda akademinin liberal reformizminde sıkıştığını, radikal yanını yitirerek sokakla ilişkisinin azaldığını belirtir. hooks, feminizmin daha geniş kitlelere ulaşabilmesi için popüler iletişim araçlarını kullanmasının çok gerekli olduğunu vurgular. bir feminist radio, televizyon kurulmalı, gazete çıkarılmalı, feminist eğitim veren bir okul açılmalıdır. raflarda yüzlerce anti-feminist popüler romanın yanında popüler feminist romanlar da bulunmalıdır.

8 Kasım 2008 Cumartesi

tanım...

feminizmin bir tarifini yapmak gerekirse ne olmadığını söylemekle işe başlamak daha doğru olabilir. feminizm, bell hooks'un da belirttiği gibi insanların kafasında özellikle ataerkil kitlesel medyanın pompaladığı klişelerden ibaret, pejoratif anlamlarla yüklü bir kavram olarak canlanıyor. feminist kadınlar, çirkin, bakımsız ve "erkek" gibidirler (genellikle bekar ve çocuksuzdurlar) sokaklara dökülüp bağırıp çağırarak eylem yaparlar; üstelik bu oldukça tehlikelidir.
gerçi son zamanlarda türkiye'de maalesef çoğalan töre cinayetleri, pippa bacca'nın tecavüz edilerek öldürülmesi, çocuk istismarlarının artmasıyla feminist kadın topluluklarının protestolarının gazete ve televizyonda daha sık yer alması ve bazı popüler televizyon programlarının (haydi gel bizimle ol gibi) bu konuları tabu olmaktan çıkarıp konuşmaya başlaması, "feminist- feminizm" kavramlarının sıkça telaffuz edilmesi insanlardaki önyargıları belki biraz da olsa yumuşatmaktadır ya da öyle olduğunu umalım. peki feminizm ne değildir?

feminizm erkek düşmanlığı kesinlikle değildir.

feminizm yalnızca erkeklerle eşit haklara sahip olmanın peşinde koşmak değildir.

bu iki klişe feminizmi basitleştirir, gerçek meselesinin üstünü örter.

bell hooks'un feminizmin elkitapçığı niteliğindeki bence feminizmi akademik dilin bunaltıcı dilinden kurtarmış, sade ve samimi diliyle herkese hitap eden muhteşem çalışması feminizm herkes içindir'deki (çitlembik yayınları, 2000) tanımı oldukça aydınlatıcı:

"feminizm cinsiyetçiliği, cinsiyetçi sömürü ve baskıyı sona erdirmeyi amaçlayan bir harekettir."

bu tanımda vurgulanan "cinsiyetçilik"tir. cinsiyetçiliği bir erkek kadar bir kadın da yapabilir. üstelik bu çok yaygın bir durumdur. dolayısıyla feminist politikanın derdi yaşamın her alanına sinmiş, yediden yetmişe herkesi olumsuz etkileyen cinsiyetçilikledir. kadınlar kadar erkeklerin de cinsiyetçi politika yüzünden üzerinde bir sürü baskı vardır. hepimiz hooks'un da belirttiği gibi "ataerkil düşünceyi, güçlü olanın güçsüz olanı yönetmeye hakkı olduğu ve onu yönetmek için her yolu kullanabileceğini söyleyen egemenlik ahlakını benimseyecek şekilde toplumsallaşmışızdır."(77) yüzyıllardır kemikleşmiş, kurumsallaşmış ataerkinin dönüşümünü ancak bireylerin teker teker bilinçlenmesiyle mümkün olabilir. ve tabii ki feminist hareket ancak erkeklerle birlikte yol alırsa cinsiyetçi sömürü ve baskının sonu gelebilir.

6 Kasım 2008 Perşembe

okuma (bell hooks - feminizm herkes içindir)



bell hooks, feminizm herkes içindir adlı kitabının "feminist ebeveynlik" başlıklı bölümünde feminizmin çocuklara odaklanmasıyla gelişen yönünü ele alır. hooks, feminist düşünürlerin ailelerin içinde cinsiyetçilik sorununu ele alırlarken cinsiyetçi düşüncenin taşıyıcılarından çoğunu kadınların oluşturduğunu gördüklerini vurgular. bu çok önemli bir nokta. erkeksiz, tek başına ebeveynlik yapan annelerin bile çocukları cinsiyetçi düşünceyi öğrenerek büyüyorlar. binlerce yıllık ataerkil toplum değerlerinin içinde yetişen kadınların çocuklarına bu öğretileri aktarması tabii ki çok doğal. Simone de Beauvoir'ın "kadın doğulmaz, olunur" sözüne gönderme yaparak hooks'un da dediği gibi "feminist doğulmaz, olunur". dolayısıyla öncelikle kadınlarda doğru bir feminist bilincin oturması gerek. hooks'un da belirttiği gibi "feminist hareket, bizim bu toplumdaki kültürümüzün, çocukları sevmeyen, onları ebeveynler tarafından ne istenirse yapılabilecek bir mülkiyet olarak görmeye devam eden bir kültür olduğuna dikkat çeken ilk toplumsal adalet hareketiydi." "beyaz üstünlükçü, kapitalist, ataerkil egemenlik kültüründe çocukların hakları yoktur." (76) hooks, güzel bir örnek vermiş. Gittiği bir toplantıda bir anne, oğlunun kolunu çimdikler. bunun üzerine etraftakiler, annenin oğlu üzerinde bir disiplin kurmasını olumlu karşılar. hooks ise annenin davranışının tacizkar olduğunu, bu davranışın erkek çocuğunun büyüdüğünde kadınlara karşı tacizkar davranmasının tohumlarını ektiğini belirtir. hooks, annelik sadizminin kadınları sıklıkla çocukları duygusal ve fiziksel olarak taciz etmeye ittiğini vurgular. feminist kuramı çocuklara yönelik kadın şiddeti konusunda daha duyarlı olmaya çağırır. diğer yandan cinsiyetçi cinsel rollerin çocuklara doğdukları andan itibaren dayatılma yollarının farkında olmalıyız. hooks, özellikle erkek çocuklarının, davranışları erkekliğin cinsiyetçi düşünceleriyle uyuşmadığında tacize maruz kaldıklarını bunun sıklıkla utandırmak biçiminde olduğunu vurgular. peki çözüm ne? hooks, kadın ve erkek ebeveynler cinsiyetçilik karşıtı düşünceyi benimsediklerinde erkek ve kız çocukların feminizmi eylemde görme fırsatına sahip olabileceklerini belirtir. "çocukların erkekler ya da kadınlar tarafından, ataerkil olarak egemenlik altına alınmasının sona erdirilmesi, aileyi çocukların sağlıklı ve özgür olabilecekleri, sevgiyi tanıyabilecekleri bir yer haline getirmenin tek yoludur."(81)